25 Aralık 2008 Perşembe

KANADA HÜKÜMETİ BAŞBAKANIN AĞZINDAN YERLİLERDEN ÖZÜR DİLEDİ





KANADA HÜKÜMETİ BAŞBAKANIN AĞZINDAN YERLİLERDEN ÖZÜR DİLEDİ

Yazdir



E-mail













Yazan DurDe!

  

Perşembe, 25 Aralık 2008

Kanada
Başbakanı Stephen Harper, geçen yüzyılda zorla Hristiyan okullarına
alınan ve buralarda cinsel istismara uğrayan binlerce yerliden resmen
özür diledi. Harper de, geçmişte uygulanan politikalardan dolayı özür
dileyen liderlere katıldı.


"Kanada, çoğunlukla küçük yaşta çocukları evlerinden, ait oldukları
topluluklardan zorla çekip alan bir eğitim sistemi geliştirdi. Onlar
yeterince beslenmedi, giydirilmedi ve barındırılmadı. Hepsi, ebeveyleri
büyük ebeveynleri ve ait oldukları toplulukların bakım, kılavuzluk ve
şevkatinden mahrum bırakıldı. Ülkenin ilk uluslarına ait olan İnuit ve
Metis dilleri ve kültürel ananeleri bu okullarda yasaklandı. Trajiktir
bir şekilde yatılı okullara katılan bu çocukların bazıları öldü ve
bazıları bir daha evlerine dönemedi..." Başbakan Stephen Harper
Parlamento'da şöyle konuştu:

» Stephen Harper (Başbakan): “Hükümetimiz, bir "özür"ün eksikliğinin,
yaraların sarılacağı ve karşılıklı anlayışın sağlanacağı yolda bir
engel olarak durduğu gerçeğini kabul ediyor. Bu sebeple ben Kanada
Hükümeti ve bütün Kanadalılar adına, ülkemizin yaşamında merkezi bir
rol oynayan bu mecliste, önünüzde Kanada’nın yerli yatılı okul
sistemindeki rolünden dolayı Yerli halklarından özür dilerim.”
»
Şef Phil Fontaine (İlk Uluslar Asamblesi Ulusal Şefi): "Başbakan,
Anayasa Mahkemesi Başkanı, meclis üyeleri, yaşlılar, hayatta kalanlar,
Kanadalılar! Ebeveynlerimiz, dede ve ninelerimiz, büyük dede ve
ninelerimiz, hülasa bizden önce gelmiş geçmiş herkes için bu gün, en
azından imkansızı ele geçirmenin bir kanıtıdır.
Bu sabah
yaşlılarımız geçmişte hiç bir özür duymayan, tazminat almayan ama yine
de asimilasyona karşı cesurca mücadele edip bu güne şahit olmamızı
sağlayanlar için bir taziye ayini yaptı.
Bugün bizler kuşaklar boyu
çocuklarının yuvalarından, ailelerinin sevgi ve şevkatinden koparılıp
alınmalarına şahit olmaları, ve en büyük ızdırabı cekmiş olmalarından
dolayı onları hep birlikte anıyor ve saygı duyuyoruz. Bizi takip edecek
kuşaklar için de bugün biz, bu mecliste bu toprakların ilk ulusları
olduğumuzun onaylanmış olduğuna şahit oluyoruz.
Bu sebeple bugünün
önemi sadece neler olduğunda değil, ama eşit derecede önemi haiz olmak
üzere; bundan sonra neler olacağında. Bu meclis bir daha asla bizi, biz
olduğumuz için bir Yerli sorunu olarak görmeyecek.
Paylaştığımız
tarihte yer alan içler acısı bir dönem dolayısı ile Kanada hükümetinin
tüm sorumluluğu kabul ettiğini burada duyduk. Başbakanın bir daha böyle
bir şeyin asla olmayacağını söylediğini duyduk. En sonunda Kanada’nin
af dilediğini duyduk.
Hayatta kalan cesur insanlar, içler acısı
öykülerini anlatmak yolu ile beyazların üstünlüğüne atfedilen hakimiyet
ve meşruiyeti silip attı. Güce karşı doğruları söylemenin
dayanılmazlığı bir gerçektir.
Bu gün, siyasi bir oyunun ürünü
değildir. Aksine mücadelemizin önemi ve haklılığını gösteren bir
şeydir. Yüzleşmemiz gereken daha bir çok güçlük olduğunu biliyoruz.
Daha verilecek çok kavgalar var.
Bugün burada olan şey, bizlerle
diğer Kanada’lılar arasında başlayacak yeni bir ilişkinin safağına
işaret etmekte. Geçmişi ve bugünüyle biz Kanada kimliğinin ayrılmaz bir
parçasıyız.
Halklarımız, tarihimiz ve mevcudiyetimiz Kanada’nın
özüdur. Bizi kimliğimizden soyma girişimleri bizi derinden yaraladı,
ama bütün Kanadalıları da yaraladi ve bu ulusun karakterini
yoksullaştırdı.
Simdi üstümüze düşen görevlerde tereddüt
etmemeliyiz. Tarihin sunduğu bu açılımdan cesaret alarak birlikte bu
ırkçı kabusa bir son vermek mümkündür. Yatılı okullardan anılarda
kalanlar bazı zamanlar ruhlarımıza zalim bir bıçak gibi saplanmakta. Bu
gün bize bu acıları geride bırakmak icin yardımcı olacak.
Ancak bu,
daha da önemli bir şeyi; bizimle Kanada’nın geri kalan kısmı arasında
saygın, ve böylelikle daha da özgürleştiren bir ilişikiyi işaret
etmektedir!
Birlikte biz, bu ülkenin hakkettiği yüceliğe ulaşmasını
sağlayabiliriz. Bu gün temelleri atılan bu özür bize bir toplumda
halkların serpilip gelişeceği yegane zemin olan herkesin kendi
geleceğini ve kaderini belirleme hakkına sahip olduğunu kayda
bağlamaktadır.
Geleceğin önümüze çıkaracağı zorluklarla yüzleşebilmek için yeni bir ruh ve bakış yakalamalıyız.

Bir zamanlar büyük bir devlet adamının dediği gibi bizler, hepimiz:
“Kader giysisi”nin parçalarıyız. Aramızdaki farklar kan ve renk değil,
ancak bizi bir araya getiren bağlar birbirimizden ayıranlardan çok daha
derindir. “Ümidin ortak yolu” bizi hiç bir sözün, yasanın, ya da meşru
talebin biraraya getiremiyeceği kadar uzlaştırır.
Mücadeleye devam edeceğiz, ama bu defa birlikteyiz. Bugün elimi, karşılıklı anlayış ruhu ile bütün Kanada'ya uzatıyorum...

23 Aralık 2008 Salı

"KÜKÜRTDİOKSİT DEĞİL, PARTİKÜL MADDE KİRLİLİĞİ VAR"



 
 

MONOLOG tarafından Google Reader ile size gönderildi:

 
 

23.12.2008 tarihinde Anadolu Ajansı Güncel Haberler üzerinden, yazan:

ANKARA (A.A) - TBMM Çevre Komisyonu Başkanvekili Mustafa Öztürk, vatandaşa dağıtılan kömürlerde kükürtdioksit oranının yüksek olduğunun belirtildiğini anımsatarak, ''Oysa ki Türkiye'de kükürtdioksit kirliliği yaşanmıyor. Doğalgazın yaygınlaştırılmasıyla birlikte kükürtdioksit kirliliği azaldı. Asıl tehlike, kalitesiz yakıttan kaynaklanan ve bir türlü önüne geçilemeyen partikül madde kirliliği'' dedi.

 
 

Buradan şunları yapabilirsiniz:

 
 

21 Aralık 2008 Pazar

HAVA KİRLİ DEĞİL (MİŞ), ÖLÇÜM CİHAZI ARIZALI İMİŞ?


Bu şu demek; hem oyunuzu alırım hem zehirlerim. Ankara da yaşayan biri olarak, saat altı civarında sokağa çıktığınız da genziniz yanıyor. Cihaz böyle bir şeyi asla anlayamaz. O yüzdende cihaza inanmak zorundayız. Ankaralılar zehirlensinler önemli değil. Üstelik bol miktarda dağıtlan kömürlerle de "oy'lar" nasılsa cepte. Hem zehirlenin, hemde oylarınızı verin. Siz buna layık mısınız?

20 Aralık 2008 Cumartesi

799 YTL lik Partner Üyelik ile 1000 USD lik Reklam Ücretsiz

Reklamlarını Search-Earn.com üzerinden yayınlamak isteyenler için süper fırsat. 31 Aralık 2008 tarihine kadar 799 YTL den partner üyelik başlatan hesaplara 1000 USD değerinde reklam tamamen ücretsiz olarak başlatılacaktır. Hesaplar reklamları tek seferde veya dilediği zaman parça parça yükleyebilir. Bu sınırlı sayıda ki fırsattan yararlanmak için partner üyeliğinizi hemen başlatın, aynı gün içinde ücretsiz reklam puanlarınızı hesabınıza yükleyelim, reklamlarınızı hesabınızdan dilediğiniz zaman başlatın! Siz de hayallerinize kavuşmak için partner üyeliğinizi bugün başlatın büyük fırsattan hemen yararlanın. Büyük Search-Earn ailesinin bir parçası olun.
Patner kampanya :http://www.search-earn.com/sevdor

18 Aralık 2008 Perşembe

Mutlu anarşist yoktur

Engin Ardıç: Mutlu anarşist yoktur
Tarih: 17.12.2008 Saat: 23:52 Gönderen: karakutu


Anarşizm, aslına bakarsanız, komünizmden daha ilginç bir ütopyadır. Ama ütopyadır işte, gerçekleşmesi asla mümkün olmayan...
Fakat hemen altını çizelim: Çok ciddi bir siyasi ve felsefi görüş olan anarşizmin, 12 Mart döneminde cahil ve kafasız bürokratların uydurdukları tanımla ilgisi yoktur. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının anarşizmle uzaktan yakından hiçbir ilgileri yoktu.
Anarşizm, her türlü "otoriteyi" reddeder.



Nasıl faşizmin tanımı, Mussolini'nin adamı Giovanni Gentile tarafından "her şey devlet için ve devlet içindedir, hiçbir şey devletin dışında ya da devlete karşı değildir" şeklinde yapıldıysa, anarşizm de bunun tam zıddı olarak devlet fikrine bütünüyle karşıdır.
Anarşizme "bireyci komünizm" denildiği de olmuştur. Renkleri kızıl ve karadır. Günümüzde de kara bayrak açarlar.
İki yönde gelişti: Birincisi, "banka soymak, sağa sola bomba atmak ve adam öldürmek" gibi kısır ve aptalca eylemler... (Avusturya İmparatoriçesi Sissi'yi bıçaklayan İtalyan anarşisti Luccheni'yi hatırlayalım... Cenevre'ye öylesine, keyfe keder bir eylem yapmak, ünlülerden birini öldürmüş olmak amacıyla gelmiş, asıl gözüne kestirdiği Fransız aristokratını bulamayınca oralarda gezmekte olan Sissi'yle idare etmiş!)

İkincisi de, iktidarı bir sosyalist partiye falan değil, işçi sendikalarının bizzat kendilerine vermek isteyen İspanyol "anarko-sendikalist" hareketi...
Anarşizm, General Franco tarafından 1939 yılında öldürüldü. Daha önce, iç savaş boyunca, İspanyol komünistleri de, sözde müttefikleri fakat aslında "can düşmanları" olarak gördükleri anarşistleri ezmek için ellerinden geleni artlarına koymamışlardı.
İspanyol anarşistleri çok güçlüydüler, fakat içine düştükleri temel açmaz onları çok şaşırtmıştı: Faşizme karşı, hiç sevmedikleri, ortadan kaldırmak istedikleri İspanyol Cumhuriyeti'yle işbirliği yapmak, bir düzene girmek, örneğin orduya asker yazılmak zorundaydılar!
Kafalarında bu çelişkiyi çözemeden tarihe karıştılar. Anarşizm, bitmişti.
Her alanda geriden gelen Türkiye'de, daha şimdi şimdi tek tük ortaya çıkıyor!
Atina'daki olayları anarşistlerin yarattığı ve büyüttüğü ortaya çıktı ya (seksenli yıllarda, iki evlilik arasına sığdırdığım sevgililerim arasında Yunanlı bir anarşist kız da vardı, Atina'da bunların "mekânlarına" falan da takılmışlığım oldu, Eksarhia Meydanı'ndaki kahvelere ve barlara bakacaksınız), bizim Ecevit Kılıç da mükemmel gazetecilik yapmış, Türk anarşistlerini bulup konuşturmuş...

Okuyunca onları hem sevdim hem de üzüldüm.
Mutlak eşitlik bir rüyadır, insan toplulukları da yönetimsiz varolamazlar çünkü...
Kimlik taşımamayı, ya da polis sorunca göstermemeyi başkaldırı sanıyorlar, çek ya da kredi kartı kullanmayınca da kapitalizme karşı çıkmış oluyorlar!
Bir çeşit toplum dışı "hippi" olmaya çalışıyorlar...
Yetmiş milyonluk ülkede bin kişilik minik bir azınlık, siyasi düşünce hayatımızda sevimli bir "kenar süsü" olarak kalacaklar.

VUCUDU KORUYAN KURU YEMISLER

Kuruyemişlerin pek çok yararı var. Televizyon karşısında basit bir atıştırma yaparken bile ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri alabilirsiniz. İşte kuruyemişler ve faydaları…

Badem
Beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.

Fındık
Vücuda kuvvet verir. Kalp rahatsızlıklarının en önemli nedeni olan yüksek kolesterolün düşürülmesinde en önemli ilaçtır. (%25.2 oranında)İnsan vücuduna yaralı kalsiyum, demir, karbonhidrat, yağ ve çinko ile metabolizmayı düzenler, kemiklerin gelişmesini sağlar.


E vitamini açısından zengindir. Kansızlığa karşı koruyucu etki yapar. Kanser yapıcı etmenlerin oluşmasını önler ya da oluştuktan sonra onları etkisiz hale getirerek vücudu korur.

Antep fıstığı
Antep fıstığında kolesterol yoktur. Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığı riskini azaltır. Antep fıstığı, protein yönünden 2 kat, fosfor yönünden 4 kat etten daha üstündür. İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler.

Yer fıstığı
Vücudun gelişmesini sağlar. Beden ve zihin gücünü arttırır. Göğsü yumuşatır. Öksürük söktürür.

Kabuklu yer fıstığı
İçeriğinde sabit yağ ve proteinli maddeler vardır. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir.

Beyaz leblebi
Mide suyunu çekmede ve zayıflamak isteyenler için açlıklarını bastırmada önemli bir işleme sahiptir.

Sarı leblebi
Hammaddesi nohuttur. Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.

Ayçekirdeği

Ayçekirdeğinin içeriğindeki yağ damar sertliğini giderir. Kalp, sinir hastalıklarını önler. Bol E vitamini ve protein içerir. Cinsel gücü arttırır. İktidarsızlığı önler.

Kabak çekirdeği
Mükemmel bir kurt ilacıdır. Günde çocuklarda 10 -15 adet, büyüklerde 20-30 adet kabak çekirdeği yenmelidir. Tenya solucanlarını gidermek için de kabak çekirdeği iyi bir ilaçtır.

Mısır
Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içerir. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat enerji seviyesini yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A vitamini bulunur.

6 Aralık 2008 Cumartesi

İklim Değişikliğine Karşı Şimdi Harekete Geçin!

Hükümetler Birleşmiş Milletler İklim Toplantısı için Poznan’da. İklim değişikliği sebebiyle dünyamızın geri dönüşü olmayan noktaya ulaşmasına çok az kalmışken, küresel sera gazı salımlarında artış devam ederken görünürde anlaşmayla ilgili net bir ilerleme yok. Hem Kuzey Kutbu'ndaki, hem de Antarktika’daki buzların erimesi bilim insanlarının en kötü varsayımlarının bile üstünde çıktı. Tam anlamı ile, milyonlarca yaşam risk altında. Yıkıcı ekonomik sonuçlar ve türlerin yok olması ile karşı karşıyayız.

Hükümetlerin durumun aciliyetinin ve iklim değişikliğinin etkilerinden Dünya’yı kurtarmak için ciddi kararlar alınması gerektiğinin farkında olmadığı ortada. Türkiye’de de hükümet, temiz yenilenebilir enerjilere ve enerjinin akılcı kullanımına yatırım yapmak yerine iklim değişikliğinin en büyük sorumlusu olan kömür santrali için 47 lisans vererek ve bizi daha büyük çözümsüzlüklere sürükleyecek nükleer santral planları yaparak üzerinde yaşadığımız Dünya’ya karşı sorumsuz tavrına devam ediyor.

Krizde bankaları ve milyar dolarlık şirketleri kurtarmaya çok hevesli olan ancak iklim değişikliğine karşı en küçük adımı bile atmakta tereddüt eden politikacılara önceliğimizin Dünya ve milyarlarca yoksul insan olduğunu göstermek için ve 2009 Kopenhag İklim Değişikliği toplantısına kadar somut adımlar atmaya çağırmak için elimizde iyi bir fırsat var!

6 Aralık’ta İklim Zirvesi için bize katılın.

3 Aralık 2008 Çarşamba

YAKIŞMIŞLAR MI?


PENGUEN Dergisinden alıntı

Metropol Riskleri !!!

METROPOLLERDE SIZI BEKLEYEN RISKLER
RISKS THAT YOU CAN FACE IN METROPOLIS
Tayfun Ozdikmen
Altay Savunma Sistemleri ve Techizatlari Koll Sti. - Risk & Guvenlik
Yonetimi Sorumlusu
Adli Bilimler Dergisi / Turkish Journal of Forensic Sciences, 7(3): 58-62,
2008

Ozet
Ozellikle buyuk kentlerimizde teror farkli kollardan faaliyetlerine devam
etmektedir. Hal boyleyken calisanlarimizin evinden isine, isinden evine
ulasimlarinda, sokakta, carsida, ve hatta konutlarinda kendilerini
bekleyen bir takim tehlikeleri minimize edebilecek bilgiye sahip olmalari
gerekliligi akillara geliyor. Bu tur teror risklerini sifira indirmek
mumkun gozukmemekte eger mumkun olsaydi savaslar olmaz, cinayetler
islenmez, gasp, sabotaj, insan kacirmalar gibi olaylar yasanmazdi.
Esasinda her insanin, her bolgenin, her kurum ve kurulusun kendine ozgu
riskleri ve buna paralel olarak cozumleri vardir. Kisaca yasam
kosullarimizi tehdit eden teror risklerinin oyle birkac sayfada ifade
edilebilecek bir yontemi yoktur. Peki bu durumda ne yapmaliyiz? Asagida
genel olarak onermis oldugum onleyici davranis metotlari sizleri bir takim
tehlikelerden koruyacaktir. Bu tur onleyici davranislar sagduyudur;
teknoloji degildir. Techizata gerek yoktur ve normal hayat akisini
bozmadan gunluk yasama adapte edilebilir. Herkesin gunluk yasamda uymasi
gereken onleyici davranislardan bazilari asagidaki gibidir;
Anahtar Kelimeler; Rutinden Kacinmak, Bilgi Guvenligi, Sokaktaki Riskler,
Riske Karsi Koyma

1. Uyanik ve Dikkatli Olmak
Uyaniklik ve dikkat sahsi guvenligin saglanmasinda esastir. Cevreye
dikkatli bakildiginda normal olmayan durumlarin anlasilmasi icin
cogunlukla ip uclari bulunur. Etrafiniza dikkatli bakin; supheli herhangi
bir sey gorurseniz derhal rutininizi degistirin. (1)
2. Rutinden Kacinmak
2.1 En hassas anlar varis ve cikislardir. (ev/isyeri) Rutin
hareketler hedef olmayi kolaylastirir. Buna karsilik, bazen en basit
hareketler sizi rutinden cikarir.
· Birisi tarafindan alinmayi saglamak,
· Gidilen yolun degistirilmesi,
· Taksi, ozel araba veya kurulus arabasini degistirerek kullanma,
· Varis ve cikis saatlerinin rutin olmamasi,
2.2 Baska biri sizin rutininizi mi ogrenmeye calisiyor? Ogrenin, size
buyuk avantaj saglar. UNUTMAYIN; Rutini degistirmek saldirganin bilgi
toplamasini zorlastirir.
3. Bilgiye Ulasimi Kisitlamak
Bilgiye ulasimi kisitlamak, saldirganin, elindekinden fazla kaynak
kullanimini gerektirecektir.
3.1 Dusuk profil kullanin: Uzerinizde mumkun oldugunca isinizle
ilgili belge, kisisel planlar ve aliskanliklarinizla ilgili bilgi
bulundurmayin.
3.2 Ihtiyac olmayan hassas belgeler mutlaka imha edilmeli, sadece
cop kutusuna atilmasiyla yetinilmemelidir. Cop kutulari bilgi toplamak
icin kullanilan en musait yerlerdir.
3.3 Acik park alanlarinda arabada anahtar birakilmasi gerekiyorsa
sadece kontak anahtari birakilmalidir, arac anahtariniza ilistirilmis ev
ve isyerinizdeki kasa, dolap anahtarlarinizi uzerinize aliniz.
3.4 Sagduyu ve icgudulere guvenmek zaman zaman saglikli sonuclar
verebilir. (1)
Her zaman acil telefon listesi bulundurulmali veya ezberde tutulmalidir.
- Polis (155 veya 156 jandarma)
- Hastane (Acil yardim 112)
- Arkadas ve is arkadaslari
- Komsu v.b.
· Cep telefonunuzun kapsama alani disinda olacagini veya sarjinin
bitebilecegi ihtimalini dusunerek sokaktan telefon edebilmek icin jeton
veya kart bulundurulmalidir.
· Mutlaka nereye gittiginizi ve planlarinizi guvendiginiz en az
bir kisiye bildiriniz.
· Etraf taninmali, yol isaretleri ogrenilmeli, sokaklar
bilinmelidir.
· Guvenlik guclerinin uniformalari taninmalidir. (Polis, belediye
zabitasi, jandarma, ozel guvenlik v.b.)
· Kisilerle tartismaya girilmemeli, politik gosterilerden uzak
durulmalidir.
· Aksam saatlerinde yaya olarak sokakta olmaniz gerekiyorsa sokak
aydinlatmasi olan yerler tercih edilmeli tenha yollarda bulunulmamalidir.
· Park, kopru altlari, terk edilmis yapilar, insaat gibi yerleri
mesken edinmis kotu niyetli kisilerin olabilecegi unutulmamali boyle
yerlerin yakinindan bile yaya olarak gecilmemelidir.
· Firmanizin potansiyel dusmanlari olabilecegi ihtimalini goz
onune alarak is yerinizin ismini ve/veya logosunu tasiyan arac
kullanmamaya ozen gosterilmelidir.
· Calisilan kurumun adini tasiyan hicbir sey mumkun oldugunca
arabada birakilmamalidir.
· Gizli evraklar saklanmali ve hicbir zaman arabada
birakilmamalidir. (1)
Arac kullanirken Hareket Tarzlari
Kacirilma veya herhangi bir zarara ugramamak icin arac kullanirken
uyulmasi gereken guvenlik tedbirlerini bilmek gereklidir.
Oneriler:
Arac seyir halindeyken bile kapilar her zaman kilitli tutulmalidir.
Ozellikle trafik isIklarinda duruldugunda arka kapilarin acilip icerideki
canta, paket, belge gibi esyalarin calindigi oldukca sIk gorulen bir
durumdur. Hirsizlik amacli olmasa bile arac dururken arka tarafa sizma ve
aracin silah zoru ile kacirilmasi olayi oldukca mumkundur.
Yabancilara kapilar hicbir zaman acilmamalidir.
Anahtarlara sahip cikilmali; anahtarliga isim veya is yeri logosu, ev
anahtari, kasa anahtari takilmamalidir.
Araca binmeden once her defasinda iyice kontrol ederek herhangi bir
degisIklik tespit edilmeye calisilmalidir.
Yakina park etmis araclara ve icindekilere dikkat edilmelidir.
Benzin deposu mutlaka 1/3 dolu tutulmali ve kilitli benzin kapagi
kullanilmalidir. (Deposunda az yakit olan araclarin her hangi bir kaza,
atesli silah gibi saldirilarda patlama riski oldukca fazladir.)
Eger arac calismazsa derhal yardim istenilmelidir. Kasti olarak bozulmus
olabilecegi akla getirilmelidir. Hic bir zaman rast gele yardim teklifleri
kabul edilmemelidir.
Mumkun oldugu kadar ana yollar takip edilmeli, ara ve karanlik yollara
girilmemelidir.
Yuksek suc orani oldugu bilinen yerlerde dolasilmamalidir.
Manevra yapabilmek amaciyla ondeki aracla olan mesafe korunmalidir. Trafik
isIklarinda dururken orta serit tercih edilmeli, kaldirima yakin bekleme
yapilmamalidir.
Yardim isteyen varsa kesinlikle durulmamalidir. En yakin yerden telefon
ederek yardim gonderilebilir.
Gercek niyetlerini tahmin edilemedigi icin Otostop yapanlara kesinlikle
durulmamalidir.
Araclar korunakli otoparklarda birakilmali, karanlik yerlerde park
edilmemelidir.
Cikisin kolay olmasi acisindan, arac daima ters park edilmelidir. (Aracin
on kismi seyir istikametinde olmali manevra gerektirmemeli.)
Yakinlardaki supheli araclar kontrol edilmeden arac terk edilmemelidir..
Araca birisinin yanasip dusmanca davranmasi durumunda;
Kapilarin kilitli oldugu tekrar kontrol edilmeli,
Kornaya devamli basilmali,
IsIklar devamli yakip sondurulmelidir.
17. Zorla durdurma tesebbusu halinde, carpma riski olsa da asla
durulmamalidir. Ilgi cekmek icin devamli kornaya basilmali ve aydinlik ya
da yardim gelebilecek bir yone dogru surulmelidir. Yardim istenilmelidir;
araci tarif etmek ve plaka numarasini hatirlamaya calismak onemlidir.
18. Kirmizi isIkta veya dur isaretinde dururken biri iceri girmeye
kalkarsa, kirmizi isIkta dahi olsa arac hizla surulmeli ve kornaya
basilmalidir.
19. Takip edilme suphesi durumunda, asagidaki hareketler yapilarak
suphe giderilmeye calisilmalidir;
· Yol degistirilmeli, ayni yolda devam edilmemelidir.
· Arac bir yavas, bir hizli surulerek arkadaki arac
izlenilmelidir.
· Eger bir meydana gelinmis ise, arac iki defa meydanin etrafinda
dolastirilmali ve supheli arac izlenilmelidir.
· Suphe aciga vurulmamalidir; hizla bilgi edinilmeli ve guvenli
bir yere dogru surup, yardim istenilmelidir.
· Hicbir zaman ana yol terk edilmemeli, ara sokaklarda
dolasilmamalidir. (2)
Taksi Ile Seyahat
Zaman zaman taksi kullanmak, rutini degistirmek amaciyla tercih
edilmelidir. Bu yontem rutin yollarda veya bilinmeyen yorelere seyahat
edilecekse kullanilmalidir.
Oneriler;
1. Taksi cagirirken, eger taninan bir sirket mevcut degilse, ilk
duran taksiye binilmemesi gerekir.
Bir muddet yuruyup taksi cagirmak tavsiye edilir. Taksinin sizin
hareketinizle durduguna dikkat edilmelidir; kasten gonderilmis, gelmis de
olabilir.
2. Baskalarinin taksi yollamalarina izin verilmemesi gerekir.
3. Eger bolge taniniyorsa, sofore yol tarif edilmeli ve o yoldan
gitmesi icin israr edilmelidir.
4. Eger supheli bir durum varsa, araba tereddutsuz durdurulup
hemen yardim istenmelidir.
5. Taksiye binerken iceride herhangi birinin olup olmadigi kontrol
edilmeli, aracin plakasi kontrol edilmeli ve akilda tutularak gerekirse
yardim icin ihbarda bulunulmalidir. (sms yollayarak veya bildiginiz bir
yabanci lisanla bu isi yapabilirsiniz)



Eve Gelis ve Cikislarda Davranis Sekli
Tehlikeli bir durumla karsilasmamak icin nasil davranilmasi gerektigi ile
ilgili yonlendirmeyi aciklar.
Oneriler;
Eger mumkunse kapi, zil ve posta kutusu uzerine isim yazilmamalidir.
Ozellikle ust duzey yoneticiyseniz bu sizin desifre olmanizi onleyecektir.
Eger posta kutusuna isim yazilmasi gerekiyorsa daire numarasi
yazilmamalidir.
Acil durumlarda ulasabilmek icin komsulari tanimakta yarar vardir.
Ozellikle geceleri eve gelislerde daha dikkatli olunmali daire girisinde
veya kapida her hangi bir farklilik olup olmadigi kontrol edilmelidir.
Elde gerektiginde silah olarak kullanilabilecek bir sey tasinmalidir
(canta, anahtarlik vb.)
Merdiven girislerindeki isIklar yakilmalidir. (3)
5. Daireye gelindiginde;
· Eger iceriye girildigine dair belirtiler varsa, iceri
girilmemelidir. Apartman derhal terk edilip yardim istenilmelidir. Yari
acik duran kapilarda Bubi Tuzagi ihtimaline karsi kontrol edilmeden
acilmamalidir.
· Eger her sey yolundaysa iceri dikkatli girilmeli ve evdeki
sartlarin normal olup olmadigi kontrol edilmelidir.
· Eger her sey normalse kapi kilitlenip zincir takilmalidir.
6. Kapi zili caldiginda;
· Goz deliginden bakarak gelen kisi taninmaya calisilmalidir.
· Eger gelen tanidiksa, zincir cikarilmadan kapi aralanmali ve
yaninda baska kimselerin olmadigi tespit edilmelidir.
· Eger bir teslimat veya teknisyen bekleniliyorsa, beklenilen kisi
olup olmadigini kontrol icin tanitici kimlik istenilmelidir.

· Eger kisi tanidik degilse, kimligi ile ilgili sorular ve gelis
nedeni sorulmalidir.
· Eger gelen kisiden beklenen cevaplar alinamiyorsa, gonderen
firma ile temas kurulmali ve kimligi teyit edilmelidir.
· Eger ziyaretcinin kimligi dogrulanamiyorsa, ziyaretciye
gercekten firma tarafindan yollandiginin nasil kontrol edilebilecegi
sorulmali, eger kimlik dogrulanamiyorsa, kapi acilmamalidir.
· Gerekirse, komsular aranip, kapinin onundeki kisinin kimliginin
sorgulamasi rica edilebilir.
· Halen suphe giderilemediyse, KAPI ACILMAMALIDIR.

7. Iceri zorla girme tesebbusu varsa;
· Yapilacak ilk hareket polise haber vermek olmalidir.
· Dairedeki tum kapilar kilitlenmelidir.
· Guvenlik odasina saklanmakta yarar vardir.
(Tercihen yatak odasi olmalidir. Buradaki kapiya ekstra silindir kilit
takilmis ve menteseleri guclendirilmis olmalidir.)
· Varsa megafon kullanarak yoksa bagirarak komsularin ya da
kapicinin veya varsa guvenlik gorevlilerinin yardima cagirilmasi gerekir.
(3)
8. Evden cikarken ve sokakta;
· Goz deligi kullanilarak disarisi kontrol edilmelidir.
· Merdiven isIklari yakilmalidir.
· Rutin degistirilmeli. Ev her zaman ayni saatte terk
edilmemelidir.
· Uzerinizde gereksiz kredi kartlarinizi ve paranizi
tasimayiniz, varsa celik kasaniza yoksa guvenli bir yerde muhafaza diniz.
· Canta tasiyorsaniz mumkun oldugunca carpraz olarak
boynunuza asiniz. Boylelikle kap kac yontemiyle kolaylikla
calinamayacaktir.
· Issiz yerlerde ve guvensiz buldugunuz ortamlarda cep
telefonunuzu kullanmamaya gayret gosteriniz..
· Alti lastik ayakkabi giymek rahatlikla kosmanizi,
dusmemenizi saglayacaktir.
· Ummadiginiz anlarda yaniniza sokulan birden fazla
(adres sormak vs) kisi(lerin) tehlikeli olabilecegini unutmayiniz.
· KesIk el basparmagi yan keseciligin kolay
yapildigini isaret eder. Bu tur eksIk uzuv olan, etrafinizda dolasan
kisilere dikkat ediniz.
· Toplu tasima araclarinda mumkun oldugunca surucuye
yakin olunuz, ayaktaysaniz sirtinizin cama dogru olmasina dikkat ediniz.
· Emanet almayiniz, dilencilerin yalvarislarina kulak
asmayiniz ve duraksamayiniz.
· Madde bagimlisi bir kisiyle karsilastiniz ve
yalnizsaniz direnemeyeceginizi anladiginizda istedigi kucuk miktarda
parayi veriniz. Asla onunla tartismaya girmeyiniz.
· Basin ve yayin organlarindan gunluk haberleri
izleyin / okuyunuz bu sizin bilinclenmenizi saglayacaktir.
· Hassas gunler takip edilmeli (ornegin teror
orgutlerinin yildonumu vb) boyle gunlerde eyleme acik bolgelerde
bulunulmamali, gosteri ve eylemlere karsi dikkatli olunmalidir..
· Sokakta yururken elinizde silah olarak canta,
anahtarlik vb gibi seyler bulundurun.
· Kasitla yapilan kaza, kavga, hasta, yarali
numaralarina karsi dikkatli olun ve iyice gozlemlemeden, olayin gercek
olup olmadigini anlamadan yardima tesebbus etmeyin.
· Sokakta tanimadiginiz insanlarin cocugunuzu sevmek
uzere yaniniza yaklasip ilgi gostermesine izin vermeyin. Bunun bir taciz
veya oyalama cabasi olabilecegini unutmayin.
· Sokakta yururken cantanizi trafik akisinin ters
istikametine asin, yola yakin olmamaya gayret gosterin.
· Supheli gordugunuz paket, canta, koli vb seylere
asla mudahale etmeyin derhal polise haber verin..
· Banka ATM lerinden para cekmeniz gerekiyorsa
arkanizda sirada bekleyen kisilere dikkatle bakin, hareketlerini kontrol
edin, o sirada tarafiniza yonlendirilen sorular dikkati dagitma cabasi
olabilir, suphe duyarsaniz vazgecin baska bir yere gidin.
· Sokakta, lokantada tanimadiginiz insanlardan gelen
yiyecek ve icecek ikramlarini uygun bir mazeretle geri cevirin. (3)

Kaynaklar:

1. Ucar, T.: Guvenlik Metodolojisi, Papatya Yayincilik, Istanbul,
Temmuz 2005
2. Ozdikmen, T.: Adli Vakalara Acil Mudahale, Nobel Kitapevi,
Istanbul, 2005
3. Zeev Gefen,The Israeli College for Security and Invastigation,
Ders Kitaplari, Israil, 2007

Saglık Bilgisi..

Vücudun günlük hayatta verdiği çok basit belirtiler aslında bazı hastalıkların belirtisi

İngiliz Tıp Uzmanı Egan'ın kitabında bu belirtiler "vücudun alarm sinyalleri" SAĞLIK konularında araştırmaları ve kitaplarıyla tanınan İngiliz Tıp Uzmanı Jacqueline Nardi Egan, insan vücudunun verdiği tepkilere göre pratik bir teşhis kitabı yayınladı.

İşte vücutta görülen sorunlar, sebepleri ve pratik çözümler:

Aşırı derecede ince saçlar: Protein ve demir eksikliğiniz var.

Saçlarda beyazlama: Alyuvarlarınızda azalma var. B12 vitamini takviyesi yapın.

Aşırı derecede saç dökülmesi: Stres, fiziksel travma ve ameliyat sonrasında normaldir. Bakteriyel enfeksiyon geçirirken de saçlar çok dökülebilir. Yaşlılıktan da kaynaklanır ama çok fazla mayonez veya çiğ yumurta tüketiyor olabilirsiniz.

Kuru saçlar: Tiroid bezlerinizin iyi çalışmadığı anlamına gelir.

Gözlerin altında çöküntü: Uykusuzluktan kaynaklanır. Ama egzama ve alerjide de gözlerin altı kararır.

Göz çevresinde sarılık ve derinin büyümesi: Kötü kolesterolün veya yüksek kolesterolün habercisidir. Ayrıca kalp hastalıklarının da erken habercisidir.

Göz kanlanması: Ya çok ağlıyorsunuz ya da gereğinden fazla kan sulandırıcı hap kullanıyorsunuz.

Göz seğirmesi: Stresten veya çok fazla kafein tüketiminden olabilir. Ya da bilgisayar karşısında çok fazla zaman geçiriyorsunuz.

Kulak kızarması: Migren habercisidir.

Kulağın aşırı derecede kirlenmesi: Aşırı derecede yağsız gıdalar tüketiyorsunuz.

Kulak kaşıntısı: Egzama habercisidir. Yada iç kulakta enfeksiyon oluştuğunun göstergesidir.

Koku alma duyusunun kaybedilmesi: Yaşlılıkta normaldir. Ama Çinko eksikliğini gösterir. Ayrıca genç yaşta görülmesi beyin tümörü habercisi olabilir.

Kuru ağız: Çok tuzlu yiyorsunuz veya çok fazla alkol tükettiniz. Bununla birlikte çok fazla tuvalete çıkıyorsanız veya sürekli bir açlık hissediyorsanız diyabet hastası olabilirsiniz..

Ağız tadının yitirilmesi: Yaşlanmada normaldir... Yada A ve B3 vitamini eksilmeniz veya dişlerinizde bir problem var.

Ağızda sürekli ıslaklık: Hamile olabilirsiniz.

Çenenin ses çıkarması: Esnemeyle birlikte yaşanması normaldir. Ancak her zaman oluyorsa kulak içinde iltihap olduğunu gösterir

Çenenin zor açılması, yeme zorluğu: Cilt kanseri veya ağız kanseri habercisi olabilir.

Sürekli esneme hali: Yorgunluktan ve can sıkıntısından kaynaklanır. Fazla anti depresan kullanıyor olabilirsiniz... Ayrıca doku sertleşmesi habercisi olabilir.

Vücudun uyuşması ve titremesi: Sara ve migren habercisidir. Uzuvların uyuşması ise doku sertleşmesi habercisidir.

Midenin guruldaması: Sindirim sistemininizin iyi çalıştığını gösterir. Ama gastrit ve bağırsak gibi hastalıkların da habercisi olabilir.

Aşırı geğirme: Süte karşı alerjiniz olabilir. Mide ve Kolon kanseri habercisi de olabilir