7 Mayıs 2008 Çarşamba

- Artık büyüme zamanı Karakutu.com-Kültür Sanat

- Artık büyüme zamanı Karakutu.com-Kültür Sanat

Kemalizmin modernliğine sığınanlar modernliğin ne olduğunu bile bilmiyor. Onu günlük hayatın ve kurumsal yapının ‘ileri’ bir görünümü, uygulayanın kimliğini ‘ileri’ taşıyan bir medeniyet koşulu sanıyorlar. Bu yüzeyselliğin ardında modernliğin zihni yapısına ilişkin derin bir cehalet var ve kendilerine ‘kemalist’ diyenlerin en belirgin ortak noktası da bu cehaleti paylaşmaları... Çünkü modernlik zihniyet açısından monolitik ve tutarlı bir bütünsellik arzetmez. Dayandığı iki ayaktan biri göreceliliği ön plana alarak bireyi meşrulaştıran bir felsefi geleneğe dayanır. Buna göre doğruların kimsenin tekelinde olmamasına karşın, her birey kendince ve kendisi için doğruya vakıf, rasyonel bir kişidir. Dolayısıyla düşünce özgürlüğünün önünde hiçbir meşru engel yoktur ve toplumsal özgürlükleri baskı altına alan yönetimler de son kertede topluma zararlıdır...

Açıktır ki kemalizmin Batı Aydınlanmasının özü olan bu bakıştan nasibini aldığı pek söylenemez. Ancak diğer taraftan modernlik de sadece bu zihni temele dayanmıyor. Hatta ikinci felsefi ayağın tam tersi yönde olduğunu söylemek bile mümkün... Çünkü modernlik aynı zamanda otoriter zihniyetten de beslenir ve ulus-devlet fikrinin, milliyetçi ideolojinin, devleti koruyan laiklik anlayışının ardında devlet ile toplum arasında kategorik bir hiyararşi arayışı vardır. Böylece doğruya sahip olan liderlerin yüceltildiği, toplum için neyin iyi olduğunun devlet tarafından saptandığı, meşruiyetin ancak resmi ideoloji içinde mümkün olduğu otoriter bir bakış ulusal kimliğe yedirilir... Kemalizm modernliğin bu karanlık yüzünü tarz olarak benimserken, aydınlık yüzünün ima ettiği değişiklikleri de epeyce yüzeysel bir biçimde hayata geçirdi. Modernliğin özgürlükle olan bağının kamufle edilmesi ise ‘bağımsızlık’ söylemi sayesinde oldu ve özgürlük bağımsızlık için verilen bir tavize indirgendi. Ne var ki söz konusu bağımsızlık için gerçekte yaşanmış olanların yetersizliği yüzünden tarih de abartılarak, mesele ‘emperyalizmle savaşa’ kadar gitti

Hiç yorum yok: