10 Mayıs 2008 Cumartesi

Radikal İnternet - Haber, Türkiye, yaşam, ekonomi, spor, sağlık, sanat, sinema, müzik, DVD, eğitim, kitap, çevre, gezi, dış basın, k

Radikal İnternet - Haber, Türkiye, yaşam, ekonomi, spor, sağlık, sanat, sinema, müzik, DVD, eğitim, kitap, çevre, gezi, dış basın, k
‘Komünist Manifesto’, Türkiye’de Şefik Hüsnü’nün çevirisiyle 1923’te, yani ilk yayımlanışından tam yetmiş beş yıl sonra yayımlandı

Bütün dünya işçileri, birleşiniz!
Bundan tam 160 yıl önce, şubat ayının ortalarında, Londra’nın Bishopsgate mahallesindeki gösterişsiz bir basımevinde küçük bir broşür basılmaktaydı. Broşür Almanca yazılmıştı ve Manifest der Kommunistischen Partei (Komünist Parti Manifestosu) adını taşımaktaydı. Binlerce, on binlerce broşür, Avrupa’nın ayaklanmalarla çalkalanmakta olan büyük kentlerine ulaştırıldı.
Uluslararası bir işçi örgütü olan gizli Komünistler Birliği’nin Kasım 1847’de Londra’da düzenlenen ikinci kongresi, onları gerek kuramda, gerek uygulamada yol gösterici olacak bir parti programı hazırlamakla görevlendirdiğinde, Karl Marx yirmi beş, Friedrich Engels de yirmi yedi yaşındaydılar. Marx ve Engels’in adları ilk kez 1872 Leipzig baskısında yer alacak ve bu baskıda broşürün adı Kommunistisches Manifest (Komünist Manifesto) olarak değiştirilecekti.
Marx ve Engels’in materyalist tarih anlayışını dile getiren Komünist Manifesto’da, “bütün (sınıflı) toplumların tarihinin sınıf savaşımları tarihi” olduğu vurgulanıyor; toplumsal gelişme yasaları ele alınarak, kapitalist düzenin yerini sosyalist topluma bırakacağı, bu tarihsel rolün proletaryaya düştüğü belirtiliyordu. Proletarya iktidarı, kapitalizmden sosyalizme geçiş, mülkiyet, aile ve ulus konuları çözümleniyor; çeşitli küçük burjuva akımların kapsamlı bir eleştirisi yapılıyor; tutucu ve ütopyacı sosyalist ve komünist akımlar irdeleniyor; öbür muhalefet partileri ile Komünistler arasındaki ayrımlar belirleniyordu.
“Avrupa’da bir hayalet kol geziyor: Komünizm hayaleti” söyleriyle başlayan Manifesto, “Proleterlerin zincirlerinden başka yitirecek bir şeyi yoktur. Oysa kazanacakları koskoca bir dünya vardır; bütün ülkelerin işçileri, birleşin!” sözleriyle sona eriyordu.

Hiç yorum yok: