17 Mayıs 2008 Cumartesi

Referans - Yarının Habercisi | Mitleştirilen 68 ve günümüz

Referans - Yarının Habercisi | Mitleştirilen 68 ve günümüz:
İDEOLOJİLERİNİ GÖZDEN GEÇİRENLERİN YAKIN TARİH YORUMLARI:
VE "68 KUŞAĞI"



"Paris 68'i anti-otoriter bir hareketti. Bizim 68 ise içinde iki farklı eğilim taşısa da ikisi de 'otoriter bir düzen' isteğine dayanmaktaydı. Ancak bugün cuntacılığı mazur gösterecek nedenler mevcut değil."
İki 68 farkı
Önce bu fark net olarak ifade edilmeli. Sanıyorum 10 yıl kadar önceydi, bir gazetede 68 kuşağı üstüne, bugün de halen yaşamını sürdüren 68'liler Vakfı'nın başkanıyla bir tartışma yapmıştık. O zaman da aynı şeyleri söylemiştim: Bugün 68 kuşağı nitelemesini, kolay bir kimlik tanımı oluşunu anlayabiliyorum, kendini öyle niteleyenlere de diyeceğim bir şey yok, ancak olayın kendisi "68 kuşağı" nitelemesine uygun düşmüyor.
68 kuşağı denildiğinde Paris 1968'i akla geliyor ki, bizimkiyle hiç ilgisi yok. Benzer olan biçim yalnızca üniversitelerin işgal edilmesi ve tabii bir de öğrenci hakları. Paris 68'i anti-otoriter bir hareketti, oysa bizim hareketimiz içinde iki farklı eğilim taşısa da ikisi de "otoriter bir düzen" isteğine dayanmaktaydı. İki eğilim derken kastettiğim, biri benim de içinde olduğum işçi sınıfı öncülüğünde sosyalist devrim diyen ve cuntacılığa açıkça karşı çıkan eğilimdi; diğeri ise asker-sivil aydın kesimi önderliğinde "Milli Demokratik Devrim" diyen ve cuntacılığa bel bağlayan eğilim. Bizler "işçi-gençlik el ele" sloganını atıyorduk, onlar ise "ordu-gençlik el ele" diyorlardı. 68'den sonra bu ikinci eğilim gençlik içinde güç kazandı, biz kaybettik.

Hiç yorum yok: