12 Mayıs 2008 Pazartesi

Metafizik Özentisi

mahfi EGİLMEZ 11/5/2008

Metafizik Özentisi

Metafizik doğa ötesi anlamına gelen bir sözcük. Aynı zamanda bir felsefi düşünceyi ifade ediyor. Bazı şeylerin doğaüstü güçlerce, fizik ötesi kaynaklarca yönetildiğini ortaya koyuyor.

İnsanoğlu doğada olan her şeyi, her şeyden önce kendisinin ortaya çıkışını açıklamakta yetersiz kaldığı için metafiziğe başvuruyor. O aşamada iki seçim var: İlki bilimle açıklayamadığı şeyi orada öylece açıklanmamış olarak bırakmak, ikincisi açıklayamadığı şeyleri doğaüstü güçlere atfetmek: Yani Tanrıya bırakmak. Bu ikisi arasında bir yol daha var: Bilimin açıklayamadığı şeylere inançla katkıda bulunmak. Bu karma yolun ikinciden hemen hiçbir farkı yok. Çünkü inanç işin girdiğinde bilim biter. Bilimle inanç, kim ne derse desin, birbirinin alternatifidir. Bir şey ya bilimle açıklanabildiği kadar açıklanır, ya da inançla açıklanır. İnanç sistemi metafiziğin temelinde durur. Bilim sistemi ise fiziğin. İkisini ayıran meta sözcüğü de zaten "ötesi" anlamına gelir.

Bunu bu kadar uzun anlatmamın nedeni Türkiye'de son zamanlarda metafiziğin, bilimin yerini almaya doğru hızla ilerlemekte olmasıdır. Türk toplumu uzun bir aradan sonra bilim yolundan çıkarak yeniden metafizik alanına geri dönmüştür. Bunun birçok nedeni var. Eğitim sisteminden, siyasete, dinin siyasete alet edilmesinden reyting kaygılarına kadar pek çok neden sıralamak mümkün. Televizyon kanallarının çoğunda metafizik kurgulara dayalı öyküler getiriliyor ekranlara. Her biri sonunda bir başka Tanrı mucizesine dayanıyor. Bu kanallar bilimsel gerçeklere, araştırmalara yeterince zaman ayırsalar aldırmamak mümkün. Ama yalnızca bu tür programlar yayımlanınca bir kasıt olduğu kanısı doğuyor. Ne kastı? Toplumu bilimden uzaklaştırmak kastı. Metafizik demek hurafelere inanç demektir.

Türk toplumu tıpkı öteki Müslüman toplumlar gibi yüzyıllar boyunca hurafelerin peşinden koşmuş ve o nedenle de geri kalmış bir toplumdur. Atatürk tekkeleri, zaviyeleri, tarikatları laf olsun diye kapatmadı. Buralar metafizik hurafeler üretmekle meşgul oldukları, insanları bilimsel düşünüş çerçevesinden uzaklaştırdıkları için kapatıldı. Ne var ki bu hurafe ocaklarının hepsi yeniden açıldı ve toplumu bilimsel düşünceden uzaklaştırmaya yeniden başladı. Üstelik son derecede başarılı da oldular. Türk toplumu belki de tarihinde olmadığı kadar bilimden uzak bir konuma düştü.

Televizyon kanalları da bilimsel programlara yer verip dünyada bilimde sağlanan gelişmeleri aktarmak yerine daha çok bu tür konulara yer ayırmaya başladılar. Birçok kanalda doğaüstü mucizeler sanki gerçekmiş ve genel eğilimmiş gibi aktarılmaya başlandı. İnsanlar giderek bilimden uzaklaşır ve hurafelere inanır oldular. Bazı tanınmış kişiler de bu yaklaşıma aracılık etmeye ve bu hurafeleri gerçek gibi sunmaya başladı. Oysa onlardan beklenen şey insanları bilime yönlendirmeleri. Çünkü bu toplumun metafiziğe değil, fiziğe gereksinimi var. Her yanımız metafizik sunumlarla çevrili zaten. Bunlara bir yenisini eklemeye gerek yok.

Küçücük kız çocuklarının okul çıkışlarında başlarını örttükleri, kadınların dinsel gerekçelerle ikinci sınıf insan konumuna itilmelerine yol açan kıyafetlerin içine girmeye zorlandığı ve bunu sanki kendi tercihleriymiş gibi savunduğu, insanların her atacağı adımı "dinen caiz midir" diye sormaya başladığı bir ortamda yaşar olduk. Böyle bir ortamda topluma örnek olması gereken kişilerin çıkıp da metafizik örnekler vermesi üzücü.

Tuhaf bir şey ama düne kadar Türkiye için aykırılık metafizik idi. Artık fizik aykırılık oldu.

Hiç yorum yok: