8 Mayıs 2008 Perşembe

Milliyet - Gezmiş’lerin idamındaki sorumluluk payım... / Siyaset / Milliyet İnternet

Milliyet - Gezmiş’lerin idamındaki sorumluluk payım... / Siyaset / Milliyet İnternet
1999’da yayımlanan, ‘Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım’ adını taşıyan kitabımdan aldım,(Doğan Kitap, sayfa 59-60)
Bu kitap kendi kendimle bir yüzleşme, bir günah çıkarmadır. Askeri darbelerin çıkmazını, darbe uğruna genç heyecanların istismarını sergilemeye çalışan bir iç hesaplaşmadır.
Ama aynı zamanda genç insanların devrimci meydan okuyuşlarını sorgulayan, eleştiri süzgecinden geçirmek isteyen bir yanı da vardır bu kitabımın.
Evet, ütopyalar hiç bitmeyecek!
Daha güzel bir dünyayı amaçlayan, sömürüye meydan okuyan, yoksulluğu, eşitsizliği, adaletsizliği yenmek isteyen, dayanışma ve özgürlük bayrağını dik tutan, kapitalizmi aşmak ve daha hakça bir sistem kurmak isteyen kavga hiç bitmeyecek.
Peki ya yöntem?..
Ütopyalarımızı gerçekleştirmek için hangi yollardan koşacağız? Eğer yanlış yöntemler seçer, olmadık yan yollarda macera ararsak veya mucizelere bel bağlarsak, geçmişteki gibi çıkmazlara saplanır, acı çekeriz.
Bu yıl kırkını dolduran ‘68 kuşağı’nın yöntem, model olarak Kır Gerillacılığı da vardı; Şehir Gerillacılığı da vardı; hatta Soğuk Savaş döneminin Stalinist Arnavutluk’unu örnek alan Enver Hoca’cılığı bile vardı.
Kimileri Halk Savaşı isterdi. Kimileri Marksizm-Leninizm, kimileri Maoizm diye bağırırdı. Kimileri sürekli devrim diye tuttururdu.
Batı’da da bütün bunlar zaman içinde, özellikle Berlin Duvarı’nın 1989’da yıkılışıyla birlikte çok sıkı bir eleştiri süzgecinden geçirildi. Sorgulanmadık, hesap sorulmadık bir şey bırakılmadı.
Peki ya bizde ne oldu?
Yarın bir yazı daha...

Hiç yorum yok: