8 Mayıs 2008 Perşembe

Milliyet - “Zamansız ölümler”in çokluğu, “gelişmiş”liğin azlığını gösteriyor / Yaşam / Milliyet İnternet

Milliyet - “Zamansız ölümler”in çokluğu, “gelişmiş”liğin azlığını gösteriyor / Yaşam / Milliyet İnternet
Yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan “ılıman İslam” deyimi, gerçekte “burjuvalaşmış İslam” anlamına gelmekte.
* * *
Sağken dünya nimetlerinden yararlanarak yaşayanlar; öldükten sonra cennet nimetlerinden yararlanmayı hak etmek için, belirli bir disiplini tüm dünyaya kabul ettirme gayretinde olanlarla, bir kutuplaşma içindeler sanki...
* * *
55 ülkeden oluşan 1 milyar 200 milyonluk İslam dünyası; hiç mi burjuvalaşamayacak?
Türkiye bunun bir laboratuvarı...
* * *
Ne var ki Türkiye’nin oligarşik yapısı; -ister seçilmiş, ister atanmış olsunlar- Hazine’den geçinmeli mesleksiz “mevki sahipleri”nin, kendilerini “devlet” olarak görmesi; yönetilen yığınları da kendi koltuk çıkarlarına göre sürekli bir hipnoz altında tutması; çalkantılı bir dönemin zembereğini kurmada.
* * *
Türkiye’deki “zamansız ölümler” ki; buna trafik kazaları, töre cinayetleri, kan davaları, sokak kavgaları, sağlık sektöründeki yetersizlik ve askeri çatışmalar da dahil; AB üyesi ülkelerin hiçbirinde rastlanmayacak kadar yoğun...
Sanki sıradan insanlar; gizli bir iç sömürgenin hayatlarına hiç mi hiç değer verilmeyen bir gariban yığını...
* * *
Böylesi bir çağdışılığın aşılması, oligarşik bir yapının “mevki sahipleri”ne sağladığı avantajları da tehlikeye sokmakta...
O nedenle de, gariban yığınların tepesindeki “avantajlı kesim”; bin bir bahane ile “statüko”yu korumaya çalışacaktır.
* * *
Gariban yığınlar da, “İslam” kimliğine sığınarak, aynı avantajları ele geçirme eğilimine girdikçe; küreselleşmeyle bütünleşmeye yönelik bir burjuvalaşma olgusu, hem “İslami açıdan ılımanlaşacak”, hem de dikenli bir şaşkınlığa düşecektir.
* * *
StÈphane MallarmÈ’nin, Edgar Allan Poe için yazdığı ağıt şöyle başlar:
Tıpkı kendisi gibiydi, nihayet sonsuzluk onu değiştiriyor
* * *
Başbakan Tayyip Bey de, bendenizin yaşına geldiğinde; Türkiye’nin siyasal geçmişiyle, o geçmişteki gölgelerine bakarak şöyle diyebilir:
Ben de, ülkem de tıpkı kendimiz gibiydik, nihayet 21. yüzyıl hepsini değiştiriyor.

Hiç yorum yok: